**@Dondoli FUN Club@**
 
  Ana Sayfa
  Başvuru formu
  Gazete
  GIRIS
  FORUM
  Harita/Uydu Fotoğrafı
  HABERLER
  Lİnk listesi
  Sayaç
  top liste
  ANKETLER
  Haftanın en iyi aksiyon oyunları
  Mp 3 çalar
  Bilgi Yarışması
  Aşk Testi
  Erkekler
  KIZLAR/Kadınlar
  PARİS HİLTON hakkında
  Oyun Hileleri
  Şampiyonlar Ligi
  GTA 4 Hakkında
  Müzikler
  Recep İvedik 2
  Ronaldinho
  Battlefield Hakkında
  Aşk Ölçer
  Televizyon
  KOMİK yeni
  Vizyondaki Filmler
  videolar
  Dost Siteler
  Haftanın en iyi üç kızı
  GLADYATÖR GİYDİR
  Underdog
HABERLER
haberlere hoşgeldiniz.


Yunan gemisi izmirde battı
berke tarih 08.11.2008, 10:40 (UTC)
 YUNAN GEMİSİ İZMİR'DE BATTI



Resmi büyütmek için tıklayın

Haciz İşlemleri Nedeniyle Yaklaşık Bir Yıldan Beri İzmir Limanı'nda Bekletilen Yunan Bandıralı Gemi, Henüz Belirlenemeyen Nedenle Battı.




Haciz işlemleri nedeniyle yaklaşık bir yıldan beri İzmir Limanı'nda bekletilen Yunan bandıralı gemi, henüz belirlenemeyen nedenle battı. Geminin bir Çin firması tarafından haciz işlemi uygulamasından dolayı İzmir Limanı'nda bekletildiği öğrenildi.
Yaklaşık bir yıldan beri İzmir Limanı'nda haciz işlemlerinden dolayı bekletilen Yunan Bandıralı "Eastern Bridge 1" isimli kuru yük gemisi akşam saat 18.00 sularında su almaya başladı. İzmir Liman İşletmesi, Sahil Güvenlik ve gemi kurtarma ekipleri batmaya başlayan gemiye müdahalede bulundu. Yaklaşık 75 metre boyundaki gemiyi kurtarmak için yapılan tüm çalışmalar yetersiz kaldı.

Eastern Bridge 1 adıl gemi saat 23.00 sularında körfez sularına gömüldü. İzmir Liman İşletmesi yetkilileri, "Gemi Yunan firmasına ait. Gemi bir yıl önce İzmir Limanı'na yük getirdiğinde borçlarından dolayı Çin firması tarafından haciz işlemi uygulandı. Haciz işlemlerinden dolayı gemi limanda bekletiliyordu. Geminin neden battığı araştırılıyor." bilgisini aktardı.


 

FENERBAHÇE: 5 - BURSASPOR: 2
CİHAN tarih 25.10.2008, 20:55 (UTC)
 






Stat: Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu
Hakemler: Tolga Özkalfa, Baki Tuncay Akkın, Nihat Mızrak

Fenerbahçe: Volkan Demirel 6, Gökhan 6, Edu 6, Lugano 7, Roberto Carlos 7, Semih 6 (Dk. 77 Deivid 5), Josico 6 (Dk. 63 Ali 5), Selçuk 5, Uğur 6, Alex 7 (Dk. 85 Maldonado ?), Guiza 6


Bursaspor: Ivankov 5, Veli 5, Ömer 5, Serdar 5, Mustafa Keçeli 6, Mustafa Sarp 6, Bekir 5, Yusuf 5, Romashcenko 5 (Dk. 66 Melo 5) Sercan 5 (Dk. 58 Rodrigues 5), Gökhan 5 (Dk. 53 Zuniga 5)

Goller: Dk. 6 Lugano, Dk. 50 Uğur, Dk. 67 Edu, Dk. 75 Alex, Dk. 90 Deivid (Fenerbahçe), Dk. 81 Rodrigues, Dk. 88 Bekir (Bursaspor)

Kırmızı Kart: Dk. 82 Selçuk (Fenerbahçe)

Sarı Kartlar: Dk. 45 Alex ve Edu, Dk. 68 Selçuk (Fenerbahçe), Dk. 90 Zuniga (Bursaspor)


Turkcell Süper Lig'de yapılan maçta Fenerbahçe, Bursaspor'u 5-2 yendi.

50. dakikada soldan hareketlenen Uğur, Bursasporlu savunma oyuncularının arasından geçerek, bir anda ceza alanı içinde kaleci Ivankov ile karşı karşıya kaldı. Uğur, yerden bir vuruşla topu filelere göndererek, farkı 2'ye çıkardı: 2-0

67. dakikada soldan Alex'in kullandığı serbest atışta, ceza alanı içninde arka direkte müsait durumda topla buluşan Edu, kafayla meşin yuvarlağı ağlara gönderdi: 3-0

75. dakikada ceza alanına içinde Uğur'un vuruşunda, kaleciden dönen topu Ali, kafayla Alex'e indirdi. Brezilyalı futbolcu, meşin yuvarlağı filelere göndererek, farkı 4'e çıkardı: 4-0

80. dakikada Yusuf'un pasında topla buluşan Rodrigues'in ceza yayı üzerinde vuruşunda, top ağlara gitti: 4-1

88. dakikada Bekir'in ceza sahası dışından çok sert vuruşunda, top kaleci Volkan Demirel'in sağından ağlarla buluştu: 4-2

90. dakikada Roberto Carlos'un pasında ceza alanında Deivid'in şutunda, kalecinin ayağına çarpan top filelere gitti: 5-2


 

Fenerbahçe Avrupa'da 149. Maçına çıkacak
Berke tarih 20.10.2008, 09:56 (UTC)
 Futbolda Avrupa Şampiyonlar Ligi (G) Grubu'ndaki 3. maçında yarın İngiltere'nin Arsenal takımını konuk edecek Fenerbahçe, Avrupa kupalarında 149. maçına çıkacak.
Sarı-lacivertli ekip, Avrupa arenasında bugüne dek yaptığı 148 maçta, 50 galibiyet, 24 beraberlik ve 74 yenilgi aldı.

Rakip filelere toplam 182 gol atan sarı-lacivertliler, kalesinde ise 247 gole engel olamadı.
 

İşte Gerçek Amerika
Berke tarih 20.10.2008, 09:53 (UTC)
 ABD deyince akla, ya dünyanın en kalabalık ve karmaşık şekli New York, ya Beyaz Saray’ı barındıran başkent Washington, ya da Hollywood ile ünlü Los Angeles gelir.
İŞTE GERÇEK AMERİKA



Ama ABD’nin bir de başka bir yüzü var;



Ülkenin tam ortasında yer alan, muhafazakar yüzü;



Başkan George Bush’un son iki seçimde de “tulum çıkardığı”, şimdi de yine Cumhuriyetçi John McCain’e oy verecek olan merkezi Amerika;

Belki de, “gerçek Amerika…”



Gerçek Amerika’nın barındırdığı, “gerçek Amerikalı”nın profili gözle görünür kadar ortak;



Beyaz, avcı, milliyetçi ve dindar…



Zeynep Gürcanlı YAZIYORBu üç özellikle, ülkenin orta bölgesinde, sosyal yaşamdan iş hayatına, politik görüşten aile ilişkilerine kadar her alanı etkiliyor.



McCain’in son dönemde sık sık bahsettiği “Muslukçu Joe”, işte bu Amerika’yı temsil ediyor.



OHİO’DAN “SONBAHAR FESTİVALİ” İZLENİMLERİ



Yaklaşan seçimler öncesinde ABD tam olarak ikiye bölünmüş durumda;



Demokrat Obama’yı destekleyenler, ülkenin genellikle okyanus kıyısındaki iki yakasında yaşıyorlar. Cumhuriyetçi McCain’i destekleyenler ise orta bölgelerde toplanmışlar.



İşte tam da bu “orta bölgeden”, Ohio Eyaletindeki tipik bir “beyaz Amerika köyünden”, sonbahar festivali izlenimleri.



Ohio’ya bağlı Metamora adlı köyde, yaklaşık bin kişi yaşıyor. Ancak bu bin kişi için, köyde toplam 8 kilise var.



Kilise, köylerde hayatın tam merkezinde yer alıyor; Çocuklar hafta sonlarını kilise okullarında geçiriyorlar. Büyükler, her Pazar ayine gelmenin dışında, hemen hemen her ay farklı bir fırsat yaratıp, yine kilisede buluşuyor, sosyalleşiyorlar.



Bizim ABD’de olduğumuz dönemde de, karşımıza yine kilise merkezli “sonbahar festivali” çıktı.



Festivale önayak olan, kilisenin rahibi ve eşi. Onların girişimi ve çağrısıyla, bu kiliseye bağlı yaklaşık 200 kişi, kilise yanındaki merkezde bir araya geldiler geçen Cumartesi günü.



Biz, ABD’yi gezen 14 kişilik Avrupalı gazeteciler grubu da, Amerikalı yerel mihmandarımız bu köyden olduğundan davetliydik festivale.



Kilise yanındaki merkeze ulaştığımızda, erkekler dışarıda mangalları yakıp, et ve tavuk kızartmaya başlamışlardı bile;



Kadınlar ise, içeride diğer yemekleri servise hazırlıyorlardı; Herkes, en iyi yaptığı yemeği pişirip getirmişti merkeze; Çorbadan, pilava, salatalardan, tatlılara kadar her türlü Amerikan yemeği masada hazırlanıyordu.



Festival, kilise rahibinin yaptığı konuşma ile başladı. Ve herkes sıraya girip, yemeklerini aldı.



Yemekler yenirken, diğer tarafta kurulan potada çocuklar basket atıyor, koşturuyorlardı.



Bir çocuğun 9. yaş günü için, koca bir pasta bile çıktı sonradan ortaya.



SIRADA “ATEŞ ETMEK” VAR



Yemek bittikten sonra, biz yabancı gazeteci grubu “şimdi ne olacak” diye bakarken, “hadi gidiyoruz” dedi bize rahip.



Dışarı çıktık, 100 metre kadar ileriye gittik ve bir anda ortaya tüfekler çıktı.



Hemen her ailede bir ya da birkaç tüfek vardı.



Ortaya, hedef olarak küçük plastik diskler atan bir alet çıkarıldı. Herkes silahını eline aldı ve başladı ateş etmeye. Bir kişi plastik diskleri fırlatırken, en az 10 kişi hedefi vurmaya çalıştı.



Babaların heveslerini almalarından sonra, sıra küçük çocuklara geldi; 7-8 yaşındaki çocuklara bile tüfek tutuşturulup, hedefe atış yapmalarına izin verildi.



Tabii, itiraf etmek gerekirse, biz gazetecilerden bazıları da, hevesli Amerikalıların ısrarlarına dayanamayıp, birkaç atış yaptık. İçimizden en iyisi Makedonya gazeteci çıktı ve hedefi ilk atışta vurdu: Macar, birkaç ıskadan sonra başarı sağlarken, diğerleri hedefin yanına bile yaklaşamadı.



VE ATLAR;



Ateş etme hevesi sönmek üzereyken, yine yanımıza rahip yaklaştı ve “gidiyoruz” dedi. Yine yaklaşık 100 metre kadar ileride, bu kez bizi atlar bekliyordu;

En az 15 at, sahipleri tarafından getirilip, yakınlardaki ağaçlara bağlanmışlardı bile. Küçük bebekler için Midilliler bile vardı ortalıkta gezinen…



Burada da hemen atlar paylaşıldı, herkes sırayla, geniş çayırda binicilik kabiliyttlerini ortaya koydu.



VE KÖY MEYDANINDA DÜELLO



Durun daha bitmedi;



“Süvarilik” serüveninden hemen sonra ise, topluca araçlara binilip, bu kez Metamora’nın şehir merkezine gidildi. Çünkü, etraftaki 8 kiliseden gelen herkes, Metamora’nın küçücük merkezinde, bu festival için her yıl özel olarak hazırlanan “düelloyu”, ya da “temsili silahlı çatışmayı” seyretmek için buluşmuştu.

“Oyunun” merkezini, Metamora’nın küçücük tren istasyonu oluşturuyordu.



Önce trenin sireni duyuldu, hemen ardından kovboy kıyafeti giymiş kişiler ortaya çıktılar;



Senaryo, “kötü adamların” treni soyma denemesi, “kahraman şerif ve adamlarının” da onu engellemesi üzerine kurulmuştu.



İlk ateşi hırsızlar açtı ve bir kişi hemen “öldü”.



Ardından da asıl çatışma başladı; Sonuçta tabii ki kazanan “iyiler” yani, Şerif ve adamları oldu.



“Ölü” ya da “diri”, “kötü adamlarla” “iyi adamlar”, oyunun sonunda ayağa kalkıp, alkışlar arasında sarılıp, bir de hatıra fotoğrafı çektirdiler. Ve bu sahte çatışma ile, bu yılki “sonhabar festivali” de sona erdi.



TÜRKİYE NEREDE BİLMİYORLAR



Tabii festival boyunca, kimisi ülkelerinden sadece “askerlik” için çıkmış, kimisi ise hiç çıkmamış, orta-üst düzey gelirli, hepsi beyaz ve Protestan Metamoralılar ile sohbet etme imkanı da bulduk.



Öncelikle, hiçbiri “Türkiye’nin yerini” bilmiyor. Sadece birkaç tanesi, “Turkey” (İngilizce hindi anlamına da geliyor) yani “Türkiye’nin” bir kümes hayvanı değil, ülke olduğunu duymuş. Almanya’daki ABD üssünde askerlik yapmış biri de, Türkiye’nin “yunanistan’ın komşusu” olduğunu farkında, ama Yunanistan’ın da “tam olarak nerede olduğunu” bilmiyor.



Ama “uluslar arası ilgisizlik” sadece Türkiye ile sınırlı değil. “I’m from Hungary” (Ben Macaristan’dan geldim) diyen Macar arkadaşımızın söylediğini “I’m hungry” (acıktım) anlayıp, yemek getirmeye koşanlar da olmadı değil.



Ancak asıl büyük bombayı, üzerinde hemen herkesin giydiği; “Metamora-tanrının kilisesi” yazılı tişört olan kadın patlattı. Ve Rahip’in “aramızda Avrupa’dan gazeteciler var” dediğinde, “Avrupa bir ülke mi?” sorusunu yöneltti. İşin ilginci, gerçekten “Avrupa’nın bir ülke olup olmadığını” bilmeyen tek kişi o da değildi.

Ama herkes, Irak’ın tam olarak nerede olduğunu bilmese de, Irak’ı “ABD’nin hain diktatörden kurtarıp, demokrasi getirmeye çalıştığı ülke” olarak tanıyorlardı. 40 yaş üstündeki tüm Metamoralılar, ABD’de askerliğin isteğe bağlı olmasına rağmen orduda görev almışlardı. Şimdi de kimisinin oğlu askerdeydi.



Hepsi, silahları seven, at binen, çok çocuk doğurup, kürtaja kesinlikle karşı çıkan, ABD’nin Cumhuriyetçi Başkan Yardımcısı adayı Sarah Palin’den övgüyle bahsetti. Söylemeye hiç gerek yok; Hepsinin oyu tabii ki McCain-Palin’e gidecekti.



Türkiye’de ABD’ye gidenler, genellikle bu ülkeyi dünyanın belki de kozmopolit şehri New York’u, Beyaz Saray’ın bulunduğu Amerikalı bürokratların kenti Washington’u, ya da Hollywood’u barındıran, film yıldızlarının kenti Los Angeles’ı gezmeyi tercih eder.



Oysa Amerika’nın ortası, “bildiğimiz Amerika’ya” kesinlikle benzemiyor. Burası, “başka bir dünya…”

 

SONY İSLAM ALEMİNİ AYAĞA KALDIRDI
berke tarih 20.10.2008, 09:51 (UTC)
 Sony'nin sabırsızlıkla beklenen yeni PS3 oyunu iki ayet yüzünden piyasa geç çıkıyor.
Sony, sabırsızlıkla beklenen yeni PS3 oyunu LitteBigPlanet'ın fon müziğinde Kur'an-ı Kerim'den iki ayetin bulunduğunu fark edince oyunun piyasaya çıkışını erteledi.

Fonda Kur'an-ı Kerim'den ayetler bulunmasının Müslümanlara hakaret olarak algılanabileceği endişesi yüzünden bu kararı alan Sony firması, oyunun önceden piyasaya sürülmüş versiyonlarının da toplatılacağını açıkladı.

Firma, özür dileyerek, oyunun yeni versiyonunun gelecek ay çıkacağını belirtti.

Media Molecule tarafından Sony için geliştirilen oyunun yeni paketinin 31 Ekim'de Avrupa'da piyasaya çıkacağı açıklanmıştı.

 

Fenerbahçe Kocaelispor maçına hazırlanıyor
berke tarih 13.10.2008, 17:40 (UTC)
 Fenerbahçe, Turkcell Süper Lig'in 7. haftasında Kocaelispor ile yapacağı maçın hazırlıklarını bu sabah gerçekleştirdiği antrenmanla sürdürdü.
Samandra Tesisleri'nde yürütülen antrenmanın öncesinde teknik direktör Luis Aragones futbolcular ile sahada 5 dakika süren bir toplantı yaptı.

Toplantının ardından sarı lacivertli sporcular, istasyon çalışmasına geçti.

Sakatlıkları bulunan futbolcular Semih, Gökhan, Alex, Emre ve Josico sağlık kurulu başkanı Prof. Dr. Ömer Taşer tarafından kontrolden geçirildi.

Kontrollerin ardından Semih takımdan ayrı koşu yaparken, Josico ve Alex istasyon çalışmasına katıldı. Gökhan ve Emre'nin ise salonda çalıştığı bildirildi.

 

<-Geri

 1  2  3 Devam -> 
 
 
Kullanıcı adı:
Şifre:
 
Bugün 6432 ziyaretçi
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol